Okuldan Dönerken
Beraber raylara baktık bir nefes boyunca.
Fakat ne taşlar titredi, ne çelikler zangırdadı.
Bir ara bir ıslık sesi duyuldu yalnız,
Fakat banliyö treni gözükmedi.
Uzanıp tuttum ufak elini,
Döndü, yukarıya, bana baktı.
Nasıl şaşırdımsa,
Her sefer,
Şaşırdım bir kez daha,
Beni görmek için başını kaldırmasına.
Gülümsedi senden arakladığı yemyeşil gözleri.
Peki ya dudaklarına yerleşen tebessümü bir meltem mi iliştirdi?
Böyle huyları vardır meltemlerin.
Hakkı yenen insanlara teselli sunmakta pek mahirdirler.
Bu yönleri sana benzer.
Belki de sen gülümsettin onu?
Olamaz mı?
Benim kıllı yumruğum ile
Onun bir karıncalık avucunun arasında olan,
Sen.
Vardır böyle zamanların.
Uzatıp kestane rengi saçlarını Haydarpaşa'dan,
Seversin bizi.
Öteden bir ıslık duyuldu tekrar.
Belki yankısı öncekinin,
Karamsarım, tereddüt ederim umutlanmadan.
Yine de heyecanla döndük raylara.
Ardından büyük bir patırtıyla,
Paytak vagonları sallanarak,
Üstü boyalı, içinde alın teri ve ucuz parfüm,
Geçiverdi yanımızdan.
"Annemi özledim" diye mırıldandı O
Bir şarkı tutturdu sonra,
Eşlik etmemi bekleyerek.
Uydum.
Vardır böyle kapılmalarım.
Üstüme bulaşır tembellik, hıçkırık ve kahkahalar.
On sene kadar önce,
Eski bir atölyenin birinci katında
Sana da kapılmıştım hatırlarsın.
O gün ne kadar aşıktımsa
Bugün de
O kadar...
Yorumlar
Yorum Gönder