Kayıtlar

Ayna, Vicdan ve Kursak

i Aksıma takılıyor gözüm, Az evvel yaktığım sigaraya yazık oldu. Dumanların etrafında dans ettiği o çehreyi tanımıyorum, Dumanları tanıdığım kadar. Ve ruhumu göstermeyen ne cürretle aynımı sunacakmış bana. İsmet Özel haklıymış. ii Dileyemediğim bütün özürler Cam kırıklarından ince, İçimde. Günah çıkartabilsem, Yüreğime kadar kusardım. Doğduğum günü affedemeyişim yine de kalırdı bende. Bir tek bundan pişmanım. iii Kendini görmek isteyen Kursağına baksın.

Okuldan Dönerken

 Beraber raylara baktık bir nefes boyunca.  Fakat ne taşlar titredi, ne çelikler zangırdadı. Bir ara bir ıslık sesi duyuldu yalnız,  Fakat banliyö treni gözükmedi. Uzanıp tuttum ufak elini, Döndü, yukarıya, bana baktı. Nasıl şaşırdımsa, Her sefer, Şaşırdım bir kez daha, Beni görmek için başını kaldırmasına. Gülümsedi senden arakladığı yemyeşil gözleri.  Peki ya dudaklarına yerleşen tebessümü bir meltem mi iliştirdi? Böyle huyları vardır meltemlerin. Hakkı yenen insanlara teselli sunmakta pek mahirdirler. Bu yönleri sana benzer. Belki de sen gülümsettin onu? Olamaz mı? Benim kıllı yumruğum ile Onun bir karıncalık avucunun arasında olan, Sen. Vardır böyle zamanların. Uzatıp kestane rengi saçlarını Haydarpaşa'dan, Seversin bizi. Öteden bir ıslık duyuldu tekrar.  Belki yankısı öncekinin, Karamsarım, tereddüt ederim umutlanmadan. Yine de heyecanla döndük raylara. Ardından büyük bir patırtıyla, Paytak vagonları sallanarak, Üstü boyalı, içinde alın teri ve ucuz parfüm, Geçiverdi yanımızda

Var Olmak ya da Var Olmamak

Var olmak... Yahut Var olmamak. Soru bu. Ya, asil düşüncelere sahip olanlar, korkunç kaderin sapanları ve okları ile acı çekmeli. Veya bu belalar denizine karşı silahına sarılıp, Onu sonlandırmalı. Ölerek... ...Uyuyarak. Hepsi bu. Diyelim ki, sadece uyuyarak kalbimizdeki bu acıyı Ve bedenimizin doğuştan mirasçısı olduğu binlerce çileyi sonlandırabiliriz. Bu samimiyetle istenebilecek bir son. Yani ölmek... Uyumak. Uyumak, ve bir ihtimal rüya görmek. -Ah, ama işte pürüz buradaymış. Çünkü bu fani bedenden sıyrıldıktan sonra görülebilecek rüyalar bizi durdurmalı. Böyle uzun bir ömrün sebebi olan felaket bu. Bu sayede insan basit bir şiş ile kendini katletmek yerine; Zamanın açtığı yaralara ve yılların kırbaçlarına, Zalimin yanlışlarına, kibirli olanın küfrüne; Ucuz bir aşkın sızısına, geciken adalete, Devletin küstahlığına Ve sabreden yetenekli birinin beşpara etmezler tarafından aşağılanmasına dayanabilir. Yoksa kim homurdanarak ve terleyerek sırtlanır

Neden yazmalıyım?

Neden yazmalıyım?