Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Var Olmak ya da Var Olmamak

Var olmak... Yahut Var olmamak. Soru bu. Ya, asil düşüncelere sahip olanlar, korkunç kaderin sapanları ve okları ile acı çekmeli. Veya bu belalar denizine karşı silahına sarılıp, Onu sonlandırmalı. Ölerek... ...Uyuyarak. Hepsi bu. Diyelim ki, sadece uyuyarak kalbimizdeki bu acıyı Ve bedenimizin doğuştan mirasçısı olduğu binlerce çileyi sonlandırabiliriz. Bu samimiyetle istenebilecek bir son. Yani ölmek... Uyumak. Uyumak, ve bir ihtimal rüya görmek. -Ah, ama işte pürüz buradaymış. Çünkü bu fani bedenden sıyrıldıktan sonra görülebilecek rüyalar bizi durdurmalı. Böyle uzun bir ömrün sebebi olan felaket bu. Bu sayede insan basit bir şiş ile kendini katletmek yerine; Zamanın açtığı yaralara ve yılların kırbaçlarına, Zalimin yanlışlarına, kibirli olanın küfrüne; Ucuz bir aşkın sızısına, geciken adalete, Devletin küstahlığına Ve sabreden yetenekli birinin beşpara etmezler tarafından aşağılanmasına dayanabilir. Yoksa kim homurdanarak ve terleyerek sırtlanır...